HPV ve Rahim Ağzı Kanseri

HPV enfeksiyonu olan kadınların çoğu rahim ağzı kanseri geliştirmez, ancak düzenli tarama çok önemlidir.

Türkiye’de rahim ağzı kanseri hızı, 2012 Sağlık Bakanlığı Kanser Dairesi verilerine göre 100.000’de 4.5’tir. Yani bir yılda görülen toplam kanserli kadın sayısı yaklaşık 1695 civarındadır (bkz. https://hsgm.saglik.gov.tr). Bunların içinde rahim ağzı kanseri toplam olgu sayısının yaklaşık yüzde 2,3’ünü oluşturmaktadır. Çoğu vakada, rahim ağzı kanserinin gelişmesinden önceki rahim ağzında meydana gelen anormal hücre değişikliklerinin erken tespiti ve tedavisi ile rahim ağzı kanseri önlenebilir. Bu değişiklikler tipik olarak bir “Pap smear testi” ile tespit edilir. Pap smear testi sonuçları bu hücre değişikliklerini gösterirse, buna genel olarak “servikal displazi” denir. Çıkan sonuca göre HPV testi, rahim ağzı ve rahim iç kanalı biopsisi gibi ileri tanı yöntemleri önerilebilir.

Servikal displazi terimi;

  • Anormal hücre değişiklikleri
  • Kanser öncesi hücre değişiklikleri
  • CIN (servikal intraepitelyal neoplazi)
  • SIL (skuamöz intraepitelyal lezyonlar) gibi tabirleri kapsar.

Çoğu zaman, bu hücre değişiklikleri HPV’ye bağlıdır. Servikal displaziye neden olabilecek birçok HPV tipi vardır. Bu tiplerin çoğu “yüksek riskli” tipler olarak kabul edilir. Yüksek risk tabiri, rahim ağzı kanseri ile bağlantılı oldukları anlamına gelir. Servikal displazi, bir kadının rahim ağzı kanseri olacağı anlamına gelmez. Bu, kontrolsüz kaldığı durumlarda ‘zaman içinde’ kanserli hale gelebilecek hücre değişikliklerini önlemek için hekiminizin rahim ağzını yakından takip etmek ve muhtemelen tedavi yapmak isteyeceği anlamına gelir. Rahim ağzı kanseri, genellikle ilerlemesi yıllar alan yavaş büyüyen bir durumdur. Bu yüzden düzenli aralıklarla tarama yapmak önemlidir.

Peki ya HPV ve diğer kanserler?

Her yıl Amerika Birleşik Devletleri’nde yaklaşık 33.700 HPV’ye bağlı kanser meydana gelir. Bunlar rahim ağzı, anüs, penis, vajina, vulva ve orofarinks kanserleridir.

  • Anal kanser, yüksek riskli” HPV tipleri ile güçlü bir şekilde bağlantılı olan nadir bir durumdur. Anal bölgedeki anormal hücre değişiklikleri (anal displazi veya anal neoplazi), anal seks yapan kişiler arasında daha yaygındır. Eşcinsel erkek populasyonda anal kanser oranları, genel popülasyona göre 17 kat daha yüksektir. Bununla birlikte, şiddetli servikal displazi öyküsü olan bazı kadınlarda anal displazi de bildirilmiştir.
  • Baş ve boyun kanseri: “Yüksek riskli” HPV, başta dil, bademcikler ve yumuşak damakta bulunan orofarengeal kanserler olmak üzere bazı baş boyun kanseri türleriyle bağlantılıdır. Oral seks, oral HPV’yi elde etmek için bir risk faktörü olabilir. HPV çok yaygın olmakla birlikte, orofarengeal kanserler nadirdir. Ve bu kanserlerin çoğu HPV ile ilişkili değildir.
  • Penil İntraepitelyal Neoplazi (PIN) ve penis kanseri: Penis kanseri oldukça nadirdir ve HPV her zaman neden değildir. Penis üzerinde, “yüksek riskli” HPV türlerinin neden olduğu bazı hücre değişiklikleri (neoplazi) vakaları vardır. Penis neoplazileri tedavi edilebilir. Penis için kanser taraması yapılmaz, çünkü penis kanseri oldukça nadirdir ve penisten tanısal hücre örneği elde etmek zordur.
  • Vajinal İntraepitelyal Neoplazi (VAIN) ve vajinal kanser:HPV, vajinadaki hücresel değişiklikler ve vajinal kanserlerle bağlantılı olabilir.Ancak hepsiyle ilişkilendirilemez. Hücre değişikliklerinin bu alanda ne kadar hafif veya şiddetli olduğuna bağlı olarak vajinal neoplazi için çeşitli tedavi seçenekleri mevcuttur. Vajinal kanserler nadirdir.
  • Vulvar İntraepitelyal Neoplazi (VIN) ve vulvar kanser: HPV, vaginal bölgede olduğu gibi vulvadaki hücresel değişiklikler ve vulvar kanserler ile ilgili bazı vakalar ile ilişkilendirilse de hepsi ile bağlantılı değildir. Bu alanda hücre değişikliklerinin ne kadar hafif veya şiddetli olduğuna bağlı olarak vulvar neoplazi için çeşitli tedavi seçenekleri mevcuttur. Vulvar kanserleri nadirdir.