Uzun ve zorlu bir süreç olarak görülmesine rağmen kadın hayatında doğal bir geçiş dönemidir menopoz. Her dönem değişimi gibi bu süreçte de bazı zorluklar yaşanabilmektedir. Burada üzerinde durulması gereken en önemli nokta menopozun bir hastalık olmadığıdır.
Menopoza giriş yaşı dünya genelinde 44 – 52 yaş arasında olup ortalama 51 yaştır. Türkiye’ de yapılan araştırmalar menopoz yaşını 45 – 47 yaş civarında göstermiştir. Günümüzde ortalama yaşam süresinin 80’li yaşlara yaklaştığı göz önüne alınacak olursa kadın hayatının önemli bir kısmının menopoz sonrası dönemde geçtiği anlaşılabilir. Bu nedenle öncelikli amaç hayat kalitesini arttırmak olmalıdır.
Menopoz nedir?
Kelime anlamıyla ‘son adet’ demek olan menopoz, kabaca yumurtalıkların üreme fonksiyonuyla ilgili hormonları üretmeyi sonlandırmasıyla birlikte adetten kesilme olarak tanımlanabilir. Ancak bu değişimler bir günde ortaya çıkmaz. Kanama düzensizliklerinin başlaması menopoza geçiş döneminin önemli belirtilerinden biridir. Genellikle adetler arası süre uzaması izlense de zaman zaman özellikle de erken dönemlerde iki adet arası sürelerde kısalma ile de kendini gösterebilir.
Ateş basması ve gece terlemeleri menopoz döneminin en çok rahatsızlık veren belirtilerindendir. Bu durumun nedeni azalan östrojen hormonunun beyindeki ısı merkezini etkilemesidir. Gece gelen ateş basmaları uyku problemlerine de yol açabilir. Özellikle çalışan kadınlar, ateş basması, terleme ve ayaklarda yanma gibi şikayetlerinin iş yaşamlarını etkilemesinden dolayı medikal destek talep etmektedir. Genellikle bir yıl içerisinde şiddeti azalarak geçen bu şikâyet, kadınların %20 sinde beş yıl ve daha fazla sürebilir. Sinirlilik, dikkat eksikliği ve duygusal iniş çıkışlar gibi psikolojik problemler yine bu dönemde sıkça tecrübe edilebilir.
Östrojen değerlerinin azalması idrar yolları ve vajinada da etkilerini gösterir. Vajinada incelme, kuruluk, enfeksiyon artışı, ağrılı cinsel ilişki, cinsel istekte azalma, idrar kaçırma ve sık idrara gitme isteği gibi belirtiler ortaya çıkartabilir. Ayrıca deri, saç foliküllleri ve ter bezlerindeki östrojen etkinliği ortadan kalktığından ciltte kuruma, kırışıklarda belirginleşme, saçlarda incelme ve seyrelme izlenebilir. Çene, dudak üstü gibi bölgelerde tüylenmeler oluşabilir.
Menopozal dönem öncesinde hormonların kemik üzerindeki olumlu koruyucu etkileri menopozla birlikte ortadan kalkacağından kemik erimesi (osteoporoz) önemli bir problem olarak karşımıza çıkabilmektedir. Osteoporozla birlikte özellikle omurga ve kalçada kırık riski artışı ciddi sağlık problemlerini beraberinde getirebilir. Yine hormonların kalp üzerindeki koruyucu etkileri azalmasıyla kalp damar hastalıkları ve inmede artış gözlenebilir.
Ne yapılabilir?
Hangi ilaçlar?
Tamamlayıcı/Alternatif tedavilerin yeri?
Black cohosh (cimifuga racemosa), evening primrose (çuha çiçeği yağı), don quai, soya izoflavonları gibi bitkisel östrojen kaynakları üzerine çalışmalar devam etmektedir. Menopozal belirtiler üzerindeki etkileri tartışmalıdır. Bu preperatların kullanılması ile ilgili kararları hekiminize danışmadan almamanız uygun olacaktır.